Giresun'da Kutlanan Gelenek ve Görenekler
10:31 | Author: OnlineGiresun

Yöre halkı büyük şehirlere göçe başladığından beri eski gelenekleri az da olsa terk etme yolunu tutmuştur. Ancak büyük çoğunluk eski, göreneklerine bağlıdır. Bu gelenek ve görenekler çoğunlukla eski söylentilere dayanır.

Bir Mart : Her yıl Mart ayının 14' ünde (Kocakarı ayına göre Mart ayının birinde) yılbaşı tutulur. O sabah erkenden kalkılır, deniz veya akarsudan su alarak eve gelinir ve sağ ayak ile eşikten geçilerek eve girilir. Su evin dört bir tarafına serpilir. Eğer hayvanlar varsa onların üzerine de serpilir. O gün kimse evine uğursuz gelir diye misafir kabul etmez, ancak ayağı denenmiş birisi varsa o eve çağrılır. Gelen kişi sağ ayağını içeriye atar yeni yılınız hayırlı olsun martınızı bozuyorum der o gece evde ısırgan veya paça ile eski ocaklıkta üzerine taflan yaprağı onun üstüne de kül konularak taş üstünde büyük mısır ekmeği pişirilir içine yeşil boncuk atılır. Bunları yerken boncuk kimin ağzına gelirse o yıl bu şahıs ekine başlar, aile içerisinde bol rızıklı kabul edilir. Yine Mart'ın 14 ünde gün tutulur. Mart'ın 14'ü, Mart 15'i , Nisan 16'sı, Mayıs v.b. aylar olarak adlandırılır. O günlerdeki havanın durumuna göre o ayların nasıl geçeceği hakkında fikir yürütülerek, o yıl hava durumu hakkında bilgi sahibi olunur..

Hıdırellez : 6 Mayıs'ta hıdrellez tutulur. Bu gün Hızır ve İlyas Aleyhissamların bir araya geldiğine ve artık kış ayının bitip güzel günlerin geleceğine inanılır. Yine akşamdan 3-5 genç kızlar niyet tutarak bir gül ağacının dibine yüzüklerini gömerler. Sabahleyin mani okuyarak onları çıkarırlar. Söylenen maninin manasına göre talihlerini denerler.

Mayıs Yedisi (Aksu Şenlikleri): Her yıl Mayıs ayının 7'sinde (Miladi 20 Mayıs) kutlanır. 1977 yılına kadar "MAYIS YEDİSİ" adıyla sürdürülen törenler bu tarihten sonra "AKSU ŞENLİKLERİ" adını almıştır. Daha sonra 1992 yılı başında alınan yeni bir kararla daha geniş kitlelerle sosyal ve kültürel ilişkilerin sağlanması ve sürdürülmesi amaçlanarak adının "ULUSLARARASI KARADENİZ AKSU FESTİVALİ" olması kabul edilmiştir. Her yıl 20 Mayıs günü Giresun'un doğusunda bulunan Aksu Deresinin deniz ile birleştiği yerde insanlar toplanırlar. Özellikle hastalar, dertliler, çocuğu olmayanlar, dilekleri olanlar Aksu Deresinin kıyısına giderler bir dilek dileyip yedi çift bir tek taşı suya atarlar. Aksu mahallinde yapılan bu törenler üç ana bölümden oluşur.

1-Sıcaktan Geşme Geleneği: Soyun sürdürülmesi kültürüne dayanır. Çocuğu olmayanlar dilekte bulunarak üç kez sacayaktan geçerler. Üç kutsal sayılan bir rakamdır. Sacayak ana rahminin simgesidir.

2-Dere Taşlama Geleneği: İlkbahar , doğanın hayat bulduğu mevsimdir. Doğanın getirdiği yaşama zevkiyle insanlar da bütün kötülüklerden arınmak gereğini duyarlar. Aksu Deresinin denize döküldüğü yerde toplanan insanlar "Derdim Belam Denize" diyerek yedi çift bir tek taş atarlar. Yedi kutsallığı olan bir rakamdır. Tek taş, dileğin yerini bulması için atılan sonuncu taştır.

3-Adanın Etrafını Gezma Geleneği: Soyun sürdürülmesi inancıyla yapılan sacayaktan geçme geleneği Ada'nın etrafının dolaşılmasıyla tamamlanır. Ada turu Hamza Taşı'nın önünde başlar. Yine Hamza Taşı'nın önünde son bulur. Törenin amacı; soyun sürdürülmesi, belaların denize atılması, döllenmenin bu mevsimde başlaması ve toprağın bereketlenmesi.

This entry was posted on 10:31 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

0 yorum: